Geçmişin Tüm Görkemini Günümüze Yansıtan Gizemli Şatolar

Filmlerde ve çizgi filmlerde görmeye alışkın olduğumuz o gizemli ve görkemli şatoların nerede olduğu ve adları çok bilinmese de yüzlerce yıldır varlıklarını korumaya devam ediyorlar. Tüm heybetiyle göz dolduran bu şatolar Hollywood filmlerine de ilham oluyor.

Kuş uçmaz kervan geçmez diye nitelendirdiğimiz ıssız lokasyonlarda bulunan bu gizemli şatolar tüm dünyada adeta masallardan fırlamış gibi dimdik ayakta duruyor. Kimi bir kralın masal dünyası kimi koskoca bir hanedanın yaşam alanı kimisi de büyük bir aşkın eseri. İşte dünyanın en görkemli ve en gizemli şatoları.

1 - Schloss Neuschwanstein / Almanya

Neuschwanstein Şatosu, Almanya'nın Bavyera eyaletine bağlı Hohenschwangau kasabası yakınlarındaki sarp bir tepenin zirvesinde bulunuyor. 19. yüzyıl Neo-romantisizm mimari stiliyle yapılan şato 6 kattan oluşuyor. Ayrıca bu yapı Disneyland Paris ve Hong Kong Disneyland'da bulunan Uyuyan Güzel Şatosu'nun da modeli olmuş.

2 - Château de Chambord / Fransa

Loire bölgesinin en büyük şatosu olan Chambord Şatosu, Blois şehrinin 15 kilometre doğusunda bulunuyor. Bu şato 1981 tarihinden bu yana kültürel varlık olarak Dünya Miras Listesi'nde yer alıyor.

3 - Burg Hohenzollern / Almanya

Masallardan fırlamış gibi duran bu ünlü kale Frankfurt'ın 50 km uzağında bulunuyor. Şato estetiğin ve kültürün yapılaşmış hali olarak karşımıza çıkıyor.

4 - Catelul Bran / Romanya

Yani Kont Drakula'nın şatosu. Transilvanya bölgesinin Orta Çağ döneminden kalma şatosuna ait vampir efsanesini süsler nitelikteki kızıl kiremitli çatıları ve etrafındaki korkutucu orman şatoya daha da gizemli bir hava veriyor. Romanya'nın Bran, Braşov yakınlarında bulunan bu şato Bram Stoker'ın hayali karakteri olan Drakula'nın şatosu olarak ün yapmıştır. Kale şu anda turistlere açık bir müze olarak hizmet veriyor. Şatonun içerisinde ise Kraliçe Marie tarafından toplanan mobilya ve sanat eserleri sergileniyor. Şato ziyarete açık ve turistler kendi başlarına ya da bir rehber eşliğinde gezilebilmekte.

5 - Schloss Schwerin / Almanya

Schwerin Gölü'nün dört bir yanını sardığı şato iki koldan ana karaya bağlanıyor. 1500'lü yıllarda yapımına başlanan Schwerin şatosu, Mecklenburg Dükü'ne aitti. 1621'de Mecklenburg Düklüğü'nün bölünmesiyle Schwerin, Mecklenburg-Schwerin Düklüğü'nün merkezi oldu.

6 - Ashford Castle / İrlanda

6. yüzyıldan kalma şatonun etrafı göller ve nehirler ile çevrili. Heybetli olduğu kadar da gizemli bu şato peri masallarındaki gibi adeta. Ashford şatosu 350 dönümlü özel arazisi üzerinde 700 yılı aşkın süredir İrlanda'da yer almakta olup 1939 yılında halka açılarak misafirlerine ev sahipliği yapıyor.

7 - Egeskov Slot / Danimarka

Egeskov Şatosu Danimarka'nın Fyn adasının güneyinde yer alıyor. Şato Avrupa'nın en iyi korunmuş Rönesans su şatosudur. Şato içerisinde çeşitli yağlı boya tablolarına ev sahipliği yapmaktadır. Şatonun birinci katındaki büyük salonda ise 1677 yılında Koge körfezindeki savaşta Neils Jule'nin İsveç kuvvetlerini yenilişini tasvir eden büyük bir tablo da yer alıyor.

8 - Alcazar de Segovia / İspanya

Segovia Şatosu, İspanya'da Segovia şehrinin yakınlarında bulunuyor. Ayrıca Disney'in Sindirella şatosunun en büyük ilham kaynaklarından biri olan bu şatonun en göz alıcı yeri tabi ki de taht odası. Segovia Şatosu, günümüzde müze ve askeri arşivler binası olarak kullanılmakta.

9 - Boldt Castle / New York

14 Şubat 1905'te George Boldt, eşi Louise'e Orta Çağ ve Viktoryan mimarisine sahip bu kaleyi aşkının kanıtı olarak sunmak istemiş̧, ancak kalenin tamamlanmasına bir yıl kala Louise, 41 yaşında hayata veda etmiş. Eşini kaybetmenin acısına dayanamayan Boldt, Thousand Islands'da yer alan toplam on bir ayrı parçadan oluşan kalenin yapımını durdurmuş ve bir daha geri dönmemek üzere adadan ayrılmış. Büyük bir tutkunun ve aşkın temelleri üzerine yapılmaya başlanan kalenin bir trajediye dönüşen hikayesinden sonra Boldt şatosu 1977 yılında tamamlanmış.

10 - İshak Paşa Sarayı / Ağrı

Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinde yer alan Ishak Paşa Sarayı dünyanın ilk kalorifer sistemine sahip yapısı olarak tarih kayıtlarına geçmiştir. Hatta İshak Paşa'nın ününün, bu görkemli ve heybetli sarayın gölgesinde kaldığı dile getirilir. İhtişamlı görüntüsüyle gören herkesi kendine hayran bırakan bu önemli eseri incelediğiniz sırada müthiş manzarasına da hayran olmamak elde değil. 1784'de yapımı tamamlanan bu en değerli mimari yapıtı görmek içinize o dönemlerin havasını dolduracak.

 _ALINTIDIR_

Perisos Turizm Seyahat Acentası

Telefon : 0 224 225 43 43

 Gsm : 0 534 835 86 85                        Faks : 0 224 225 43 53                          e-mail : info@perisos.com.t

Kışın Buz Tutan 7 Gölden 7 Büyüleyici Manzara

Buzun üzerinde yürümek, balık tutmak, kızakla kaymak nasıl bir duygudur tahmin edin bakalım. Aman buz kırılırsa korkusu içinizi kemirse de, bu deneyimi yaşama isteği daha bir baskın çıkıyor sanki değil mi? Kimi hızlıca bir selfie çekip alelacele kıyıya atıyor kendini, kimi ise neredeyse tüm kış kamp kuracak buzun üzerine. Ancak herkes ortak bir payda da buluşuyor; o buza saniyelik de olsa ayak basabilmek. Sizler için sıraladığımız bu şahane göllerin hepsi de Türkiye'den. Kışın gelmesiyle birlikte öyle bir manzaraya bürünüyorlar ki, gözlerinize inanamıyorsunuz. Adeta kristal görünümüne sahip olan bu göller, gökyüzü ve ağaçların yansımalarıyla güçlerini birleştirince ortaya işte böyle olağanüstü manzaralar çıkıyor.

1 – Çıldır Gölü

Kars ve Ardahan sınırları içerisinde yer alan Çıldır Gölü, buz tutan göllerimiz arasında en popüler olanı. Uzun süre kristal bir halıyla kaplı olan Çıldır Gölü'nde yürümek bir yana, balık tutabilir ya da tutanları izleyebilir, kızakla kayabilir, hatta fayton gezisine çıkabilirsiniz. Ve tüm bunlar hayatınızın en ilginç deneyimi olarak yer eder hafızanızda.

2 – Abant Gölü

Bolu ve Abant, dört mevsim boyunca bizlere doyumsuz manzaralar sunuyor zaten. Ama Abant Gölü'nün buz tutmuş halini görmek gerçekten de bir başka. Bahar ve yaz aylarında kenarında piknik yaptığınız Abant Gölü üzerinde adım atmak, kızakla kaymak bambaşka duygular hissettiriyor insana.

3 – Borabay Gölü

Amasya'da yer alan Borabay Gölü, ülkemizin sayılı doğa harikalarından biri hiç şüphesiz. Etrafındaki çam ağaçlarının buza yansıması seyrine doyum olmaz bir görüntü oluşturuyor. Tek bir sorun var; o da böylesine bir doğa harikasının henüz kış turizmine açılmamış olması. Neyse diyoruz, madem kimsecikler yok, o halde bizler çıkaralım tadını.

4 – Gölcük

Bolu'da bir yeryüzü cenneti; Bolu Gölcük. Bu yeryüzü cennetinde, çam ormanları arasında kendini gizleyen başka bir cennet; Gölcük Gölü. Dört mevsim ayrı bir güzelliğe bürünen Gölcük Gölü, kışın buz tuttuğu zaman aklın hayalin almayacağı bir görüntüye kavuşuyor. Buz tutunca dünyanın en değerli taşı misali parlayan göl, gökyüzü ve ağaçların yansımaları ile etkisi altına alıyor bizleri.

5 – Uzungöl

Karadeniz'in en turistik beldelerinden birine ismini veren Uzungöl, kış mevsiminin gelmesiyle birlikte şahane bir manzarayla selamlıyor bizleri. Hele kar düştüğünde buz tutan göle vuran köy yansıması göz kamaştırıyor adeta. Trabzon'un Çaykara ilçesinde bulunan Uzungöl'ün buz tutmuş halini görmediyseniz eğer çok şey kaybetmişsiniz demektir.

6 – Sülüklü Göl

Bazı güzelliklere ulaşmak için zorlu yollardan geçmek gerekir ya, Mudurnu Sülüklügöl de o güzelliklerden biri. Hele ki kışın Sülüklü Göl'e ulaşmak bir hayli meşakkatli, ancak imkansız değil. Mudurnu ile Adapazarıarasında yer alan Sülüklü Göl, sanki cennetten kopmuş da yeryüzüne inmiş gibi bir görüntüye sahip. Kışın buz tutan gölün etrafında sazan avlayan birkaç balıkçı ve doğaseverden başka kimse yok. Yüzeyi buzdan bir resim gibi olan Sülüklü Göl'ün o halini kesinlikle görmelisiniz.

7 – Şavşat Karagöl

Keşfedilmemişliğin verdiği bir güzelliğe sahip olan, ülkemizin gizli kalmış cennet köşelerinden biri Şavşat Karagöl. Artvin'de yer alan bu doğa harikası göl, nefesinizi kesecek kadar büyüleyici bir görüntüye sahip. Kış aylarında gölü sarmalayan sazlıkların ve yemyeşil ağaçların buza yansıması bir kartpostaldan çıkma gibi sanki.

 _ALINTIDIR_

Perisos Turizm Seyahat Acentası

Telefon : 0 224 225 43 43

 Gsm : 0 534 835 86 85                        Faks : 0 224 225 43 53                          e-mail : info@perisos.com.t

2016'da Çok Gezmek İçin Para Biriktirmenin 12 Yolu

2016 yılında daha çok seyahat etmek isteyenler! Evet, sizlere sesleniyoruz. Bu istek içinizde bir çığ gibi büyürken, yeterli bütçenizin olmadığını düşünerek kendinize işkence etmenize hiç gerek yok. Bizim için imkansız diye bir şey yoktur. Sadece bazı şeyler için acele etmeniz gerekiyor. 'Bu insanlar gezecek parayı nereden buluyor' demek yerine, siz de onlar gibi kolları sıvayın ve bir an önce para biriktirmeye başlayın. Yaşamak için para dediğimiz şeye çok ihtiyacımız var, ancak unutmayın ki en büyük zenginlik seyahat etmektir. Sizin için sıraladığımız bu 12 madde, seyahat öncesi para biriktirmenin en akıllıca yollarını içeriyor. Uygulamayı başarabilirseniz eğer, 2016 yılında sizi harika maceralar bekliyor demektir.

1 – Bir Seyahat Takvimi Oluşturun

Bu ilk adımınız olacak. Yıllık izinler, resmi tatiller gibi gezmeye zaman ayırabileceğiniz çok fazla gününüz var. Tabi iş sadece zaman ayırabilmekle yetmiyor, az biraz bütçe de lazım. Takvim oluşturmanız, para biriktirmek için ne kadar vaktiniz olduğunu bilmeniz açısından da çok işinize yarayacaktır. Buna göre bir hedef belirleyebilir ve planlarınızı yoluna koyabilirsiniz.

2 – Bir Banka Hesabı Açın

Yastık altı pek iyi bir fikir olmadığından, banka hesabı daha güvenli olacaktır. Hırsız girme riskinden değil de (o da var tabi), evde biriken paradan pek hayır geldiğini biz göremedik bu zamana kadar. İllaki o paraya ihtiyaç duyacağınız bir zaman gelecektir ve siz de acımasızca yok edeceksiniz emeğinizi. Hatta banka hesabınıza otomatik para aktarma talimatı verdiniz mi, ruhunuz bile duymadan para biriktirebilirsiniz.

3 – Kredi Kartlarınızı Yok Edin

Bakın bu çok önemli. Kredi kartı borcu dediğimiz şey denizde oluşan girdap gibidir. Ufak ufak başlar, nasıl olduğunu anlayamadan büyür ve sizi dibe doğru çeker. Dolayısıyla her şeyi yavaş yavaş nakit ödemeye kendinizi alıştırın. Hatta 2016 için alacağınız en radikal kararlardan biri de bu olsun. Kredi kartsız yaşayamam diyorsanız da en azından limitini düşürün ya da mil puan biriktirebileceğiniz kartlardan tercih edin. Bari tek yön de olsa uçak biletiniz bedavaya gelsin.

4 – Gözünüz Kulağınız Kampanyalarda Olsun

Otel konaklama, erken rezervasyon, promosyon uçak biletleri, indirimli turlar ve daha birçok kampanyadan yararlanmaya bakın. Bunun için çeşitli sitelerin, acentelerin bültenlerine üye olun ya da Facebook gruplarına katılın. Özellikle gece yarıları bazı uçuş firmaları kampanya yapabiliyorlar. O saatlerde indirimli uçak bileti bulabilmeniz oldukça yüksek.

5 – Her Şeyin Ucuzuna Kaçın

Bir süreliğine marka algınızı kapatmanızı öneriyoruz. Ev ekonomisi dediğimiz şeyi hayatınıza sokma zamanı geldi. Süpermarketlerin halk günleri ve pazarlar ilgi alanınız olmalı. Mesela pazara gidecekseniz ya sabah ya da akşam saatlerini tercih edin. Böylece pazarlık yapma şansınız da bayağı bir yüksek olur. Bu arada, ucuzuna kaçın derken kalitesiz şeyler de almayın. Sadece alacağınız şeyin daha uygun alternatiflerini değerlendirin.

6 – Küçük Şeylerden Tasarruf Edin

Ne gibi küçük şeyler; mesela öğle yemeğini dışarıda yemek yerine simitle geçiştirin ya da çantanızda sandviç bulundurun. İllaki yiyeceksiniz de yanına içecek söylemeyin, dışarıdan su almayın, yanınızda bulundurun gibi küçük ama etkili tasarruf yöntemlerini deneyin. Canınız çikolata çektiğinde, geçiştirmeyi deneyin, olmuyorsa zorlamayın tabi, söz konusu çikolata sonuçta.

7 – Bozuk Paralarınızı Kumbaraya Atın

Bozuk paranın gücüne inanın! Çok ciddi söylüyoruz bozuk paralarla yol masrafınızı çıkarabilirsiniz. Mesela ben bizzat bu yöntemle uçak bileti almış insanım. Gün içerisinde cüzdanımda biriken bozuk paraları her akşam kumbarama attım. Bazen 10 TL, bazen 50 kuruş atmışlığım oldu. Bozuk paralarınıza acımayın, ertesi güne saklamayın. Birkaç ay sonra bütünlettirdiğinizde bir bakmışsınız damlaya dalmaya göl olmuş.

8 – Toplu Taşıma Kullanın

Taksi devrini bir süreliğine kapatıyoruz arkadaşlar. Özel aracınız varsa sizin tercihiniz ama yazık günah. Eve 1 saat geç gitmek sizden bir şey götürmez. Sonuçta bunu her zaman değil, amacınıza ulaşana kadar yapacaksınız. Metrobüse binmekten hoşlanmıyor olabilirsiniz, kimse hoşlanmıyor. Metrobüs hariç diyelim o zaman.

9 – Doğum Günlerinizde Uçak Bileti İsteyin

Bu konuda baskın olun. Doğum günü, yılbaşı, sevgililer günü, yıldönümü gibi hediye alacağınız günlerde çevrenizden uçak bileti, yurt dışı turu, otel rezervasyonu gibi hediyeler isteyin. Sonuçta illaki bir şey alacaklarsa, en azından güçlerini birleştirerek size böyle bir şeyler de verebilirler. Neticede sizin mutlu olmanız önemli değil mi?

10 – Arkadaşlarınızın Deneyimlerinden Yararlanın

Planladığınız yere daha önce gitmiş olan bir arkadaşınızdan deneyimlerini paylaşmasını isteyin. Nerede konaklamış, nerede ne yemiş, nerelerde takılmış, ne kadar para harcamış, tüm detayları öğrenin. Bu sayede ne kadar para harcayacağınızı da önceden kestirmiş olur, planınızı ve hedefinizi de buna göre belirlersiniz.

11 – Kısa Süreli Seyahatleri Tercih Edin

Hani diyetisyenler derler ya 'az ama sık yiyin' diye, biz de size kısa ama çok gezin diyoruz. Kısa periyotlarla oluşturacağınız bir seyahat daha az para harcamanızı sağlayacaktır. Tabi bunda gideceğiniz yerin mesafesi de önemli bir kıstas. 4 gün için 12-13 saatlik yolculuk da çekilmez pek. Daha yakın, daha küçük bir yer tercih ederseniz, seyahat sürenizi de kısaltmış olursunuz. Hem doya doya gezersiniz hem de daha az para harcarsınız. Üstelik biraz daha küçük bütçeye ihtiyaç duyacağınız için hedefinize de kısa sürede ulaşır ve bir sonraki seyahatiniz için daha bir motive etmiş olursunuz kendinizi.

12 – Hafta İçi Uçun

Ucuz uçak bileti bulmak bir yetenek değil, sadece çok çalışmakla ilintili. Bunun için biraz araştırma yapmalı, sürekli takipte kalmalı, kısacası mesai harcamalısınız. Ucuz uçak bileti bulmanın bir takım püf noktaları var. Mesela artık herkes biliyor ki, hafta içi uçmak oldukça karlı olabiliyor. Özellikle salı ve çarşamba günlerinde gerçekleşen gece uçuşları tahmin ettiğinizden çok daha kara geçirecektir sizi. Yıllık izninizi de buna göre ayarlayacaksınız artık.

Bonus: Açken Markete Girmeyin!

Sakın ha! Açken markete girmek demek ocağınıza incir ağacı dikmek demektir. Açlığın verdiği hisle gözünüz öyle bir döner ki, tüm biriktirdiğiniz parayı değişik gıdalara yatırırsınız maazallah. Sonra pişmanlıktan kahrolur, girdiğiniz bunalımla birlikte tüm o gıdaları tek başınıza tüketirsiniz. Gerisini siz düşünün artık.
 _ALINTIDIR_

Perisos Turizm Seyahat Acentası

Telefon : 0 224 225 43 43

 Gsm : 0 534 835 86 85                        Faks : 0 224 225 43 53                          e-mail : info@perisos.com.tr

Şubat Ayında Gidilmesi Makbul Olan 9 Kış Rotası

Kış mevsiminin farklı bir güzelliği var. Tamam, yaz aylarının verdiği o coşku ve enerji patlamasının getirdiği hareketlilikten pek eser kalmıyor. Hatta kış demek çoğu insan için battaniye altında pineklemek demek. Ancak bu durum bize göre değil. Keşfetmenin verdiği o coşku patlaması yaz-kış sürüyor içimizde. Hazır Şubat ayı da gelmişken, en güzel zamanının yaşandığı rotaları es geçmemek lazım. Bazı yerler bu ay gerçekten de çok güzel oluyor. Çoğu beyaza bürünmüş bu doğa harikası yerlerde çocuklar gibi şen hissedeceğinizden emin olabilirsiniz.

1 – Kartepe

Bir İstanbullu der ki, ‘ay bu kış hiç doğru dürüst kar göremedik'. Bu cümleyi sarf etmeden önce iki kere düşünün deriz. Zira İstanbul, Kocaeli ve diğer çevre şehirlerde yaşayanların karın tadını doyasıya çıkarabileceği ideal bir rota biliyoruz biz; Kartepe. Kar kalınlığının 2 metreye ulaştığı Kartepe'de, bir de kayak merkezi bulunuyor. Dilerseniz Kartepe Kayak Merkezi'nde 2-3 gün konaklama gerçekleştirebilir, dilerseniz de günübirlik kayak yapmaya gidebilirsiniz. Kayak yapmasını bilmiyorsanız kızakla kayabilir, o da olmuyorsa kartopu oynar, kardan adam yapar, üstüne bir de selfie patlatırsınız. Dönüşte de Maşukiye'de enfes bir alabalıkla midenizi şenlendirdiniz mi tamamdır bu iş.

2 – Kartalkaya

Aralık sonu ile Mart ortası arasında kalan kısım Kartalkaya'ya gitmek için en ideal zamanlar. Yani şubat ayında en iyi zamanını yaşıyor Kartalkaya. Harika bir kar tatili için Kartalkaya güzel bir alternatif olarak değerlendirilebilir. Bolu il sınırları içerisinde bulunan bu beyazlara bürünmüş harikalar diyarında bir deKartalkaya Kayak Merkezi bulunuyor. Kısa bir kış tatili için kayak merkezinde bulunan tesislerde konaklayabilir, kayak yapabilir ya da doğa yürüyüşlerine çıkabilirsiniz. Ancak bir konuda dikkat etmeniz gerekiyor; Kartalkaya'da bulunan ormanlar oldukça sık ve kaybolma riskiniz oldukça yüksek. Maazallah, durduk yere başınıza iş açmak istemiyorsanız, bir cengaverlik yapıp da tek başıma yürüyüşe çıkayım demeyin.

3 – Ilgaz

Batı Karadeniz'de yaşayanlar için harika bir hafta sonu kaçış noktası Ilgaz. Çankırı ve Kastamonu arasında bulunmasından ötürü oldukça yakın çünkü. şubat ayında Ilgaz Kayak Merkezi, kış tatilinize eğlence katmak için birebir. Ilgaz'ın ilçe merkezi ile kayak merkezi arasındaki mesafenin 8 km olduğu düşünülürse, hazırlıklara bir an önce başlayın deriz. Ilgaz Dağı Milli Parkı, keyifli doğa yürüyüşleri için de oldukça uygun. Zaten her gün illaki bir grup yürüyüşe çıkıyor. Hazır Şubat ayı gelmişken ne yapıp edin kendinizi Ilgaz'ın yumuşacık karlarına bırakın deriz. Artık kayak mı yaparsınız, yoksa doğa yürüyüşüne mi çıkarsınız orasını bilemeyiz. Bildiğimiz tek bir şey var, o da Ilgaz'ın havasını mutlaka solumanız gerektiği.

4 – Palandöken

Şubat ayında gidilmesi makbul olan rotalardan biri olan Palandöken, muhteşem bir yer. Muhteşem olduğu kadar çetin şartlara da sahip. Neticede Erzurum'dasınız. Düşünün, Palandöken Kayak Merkezi'nde tam 7 ay boyunca kayak yapma şansınız var. Ülkemizin sayılı kayak merkezlerinden biri olan Palandöken, kesinlikle en az 3 gününüzü hak ediyor. Erzurum'a 10 km mesafede olması ise ayrı bir avantaj. Bu sayede 1 gününüzü de Erzurum'a ayırdınız mı, tadından yenmez bir hafta sonu geçirmiş olursunuz. Çifte Minareli Menderese, kümbetler, Yakutiye Medresesi, Taşhan ve Erzurum Kalesi mutlaka görülmesi gereken yerler. Bunları es geçmeyin.

5 – Beypazarı

Şubat ayı dediysek hep kar tatili yapacaksınız demedik tabi ki. Şöyle şirinlikte sınır tanımayan rotalara da uzanmalı. Mesela tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan ve Ankara'nın gözdesi olan Beypazarı gibi. Doğal güzellikleri, farklı tarzdaki mimarisi, günümüze kadar gelmeyi başarmış tarihi dokusu ile Beypazarı, kendinizi bir masalın içinde hissetmenizi sağlayabilir. Anadolu kültürünü en iyi şekilde yaşatan yerlerden biri olan Beypazarı'na küçük bir hafta sonu kaçamağı yapabilirsiniz. Mesela sabah ihtişamlı bir köy kahvaltısı ile güne başlar, tarihi çarşıda biraz alışveriş yapar, fotoğraf turuna çıkar, zengin mutfak kültürünü deneyimler, üzerine 80 katlı baklava yer, dönmeden önce Beypazarı kurusu alıp gezinizi sonlandırırsınız.

6 – Abant

O bir dört mevsim klasiği, o bir 12 ayın sultanı, o bir hafta sonu kaçamaklarının olmazsa olmazı ve işte Şubat ayında gelinlik kızlar gibi beyazlara bürünen bir doğa harikası; Abant. Abant, Bolu'nun ülkemize bahşettiği muhteşem güzellikte bir yer. Hatta bize göre Abant'ta kış mevsiminin tadı gerçekten de bir başka oluyor. Sanki daha bir eğlenceli, daha bir çocukluğa dönüş gibi kışın Abant'a gitmek. Abant Gölü'nün buz tutmuş halini herkes görmeli mesela. Ayrıca şambrelle karlar üzerinde kaymayı, en iyi kayak merkezine gitsek de değişmeyiz.

7 – Uludağ

Uludağ'ın ülkemizin en popüler kayak merkezi olduğu su götürmez bir gerçek. Dolayısıyla Şubat ayının da vazgeçilmezlerinden. Ülkemizin en organize ve düzenli kayak merkezi sıfatını hak eden Uludağ Kayak Merkezi'nde birkaç gün konaklama yapabilirsiniz. Sabah erkenden kalkıp birkaç saat karlar arasında yürüyüş yapabilir, sonrasında mangalda sucuk ekmek patlatır, telesiyejle zirveye çıkıp manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz. Bunların dışında kar motoru kiralayarak eğlencenin dibine vurabilirsiniz. Uludağ'da yapılacak çok şey var, bizden söylemesi.

8 – Sarıkamış

Kars'ın Sarıkamış ilçesinde, Sarıkamış Kayak Merkezi isminde bir yer olduğunu çok az kişi biliyor. Hatta dünya üzerinde sadece Alpler'de görülen kristal karın bir örneği de Sarıkamış'ta bulunuyor. Yani kar kalitesi açısından ülkemizde Sarıkamış oldukça önlerde. Sarıkamış'ta çığ riskinin olmaması da burayı tercih etmek için bir avantaj. Ayrıca kayak merkezinin etrafını saran çam ormanları rüzgarı büyük ölçüde engellediğinden kayak yapmak oldukça keyifli burada. Şubat ayına girmişken Sarıkamış'ı bir değerlendirmeye alın deriz. Üstelik Doğu Ekspresi ile yapacağınız macera dolu bir yolculuk ile tatilinize bambaşka bir renk katabilirsiniz.

9 – Oylat

Kaplıcalarıyla ve doyumsuz doğasıyla huzurun vuku bulduğu küçük bir bölge Oylat. Bursa'nın İnegöl ilçesinde yer alan bu tabiat harikası bölge, şu soğuk kış günlerinde hem bedeninize hem de ruhunuza enerji depolayabileceğiniz bir yer. Şöyle 2-3 günlüğüne kendinizi Oylat'ın doğasına bırakın ve tüm yorgunluğunuz bir anda uçup gitsin. Bilindiği gibi Oylat ve Oylat Kaplıcaları da bir hayli meşhur. Dilerseniz Oylat'ın şifalı sularında yenilenebilirsiniz. Oylat'a kadar gitmişken Oylat Şelalesi'ni de mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz.

Perisos Turizm Seyahat Acentası

Telefon : 0 224 225 43 43

 Gsm : 0 534 835 86 85                        Faks : 0 224 225 43 53                          e-mail : info@perisos.com.tr

Termal Otellere Gitmek İçin 10 Neden

Her gün tatil düşüncesiyle kıvranılan o sıcak yaz aylarını geride bırakmamıza rağmen daha şimdiden o günleri özler olduk. Fakat yaz mevsimi bitse de tatil; tatile ihtiyacı olanlar için her mevsim devam eder. Özellikle termal oteller bakımından Avrupa’da ilk sırayı kimseyi kaptırmayan ülkemizin tatil severleri için…
Soğuk günlerin gelmesiyle birlikte, kendinizi yenilenmiş hissedeceğiniz sıcacık bir tatilin hayalini kuranlar için hazırladığımız termal otellere gitmek için 10 neden!

1) Şifalı termal kaynaklardan gelen sular sayesinde romatizmal hastalıklardan dolaşım sistemi hastalıklarına kadar pek çok derde deva olan termal oteller sağlık dolu bir tatil sunar.

2) Genellikle doğal güzelliklerin ortasında yer alan termal oteller, sizlere yeşil örtünün manzarası ve kokusu ile huzur depolayacağınız bir ortam yaratır.

3) Termal oteller soğuk kış günlerini sıcacık bir kış tatiline dönüştürür.

4) Sadece fiziken değil ruhen de yenileneceğiniz termal tatilin sonunda kendinizi daha motive hissedersiniz.

5) Termal oteller; yoğun iş temposundan, sınav stresinden, şehrin gürültüsünden ve hayatın telaşından kısa bir süre uzaklaşmak için biçilmiş kaftandır!

6) Gelişmiş spa olanakları ve masaj hizmetleriyle dinlendirici pek çok uygulamanın tadını doyasıya çıkartabilirsiniz.

7) Zengin otel seçenekleri ve kampanyaları sayesinde çok ekonomik bir termal tatil fırsatı yakalayabilirsiniz.

8) Termal otellere aileniz ile birlikte giderek hem ailenize hem de kendinize zaman ayırmanın mutluluğunu yaşayabilirsiniz.

9) Birçok termal otelde bulunan toplantı ve organizasyon olanakları sayesinde iş hayatınızı tatille buluşturabilirsiniz.

10) Büyük şehirlerde yaşayanlar için termal oteller aynı zamanda yakın bölge otelleri sınıfına girmekte olduğundan birkaç günlük tatil arayışında olanlar için ideallerdir.

 Perisos Turizm Seyahat Acentası

Telefon : 0 224 225 43 43

 Gsm : 0 534 835 86 85                        Faks : 0 224 225 43 53                          e-mail : info@perisos.com.tr